Gençler, halisane niyetlerle, iyi niyetlerle milletimiz için, memleketimiz için çalışmaktadır. Bu toprağın çocukları hiçbir menfaatin uşağı olamaz ve olmayacaktır. Bizler bugün Cumhuriyetiz! Yarın da Cumhuriyet olacağız! Geçmişimizi unutmayacağız; ama geçmişimize de hapsolmayacağız! Çünkü Cumhuriyet özgürlük demektir! Gençler, geçmişine hapsolmakla değil dünü sırtlayıp geleceğine koşmakla yükümlüdür.

Bizler bayrağımızla, marşımızla, Atatürk'le ve her türlü milli değerimizle birlikte Türkiye'yiz. Değerlerimizi unutursak her şeyimizi kaybederiz! Önderimiz Atatürk’ün 1923 senesinde ortaya koyduğu çağdaşlaşma davasının peşindeyiz. Atatürk devrimlerinin özü olan; çağdaş, batılı ve medeni bir toplum düzeni kurabilme hedefi, bizlerin düşünce ve davranışlarının en kıymetli ilham kaynağıdır.

Bugün "Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir" sözünün, bir temenninin, bir arzunun ifadesi olmaktan çıkıp yaşanan bir gerçeğin ifadesi olmaya başladığı gündür. Anayasa geleneğimize göre, egemenliğin sahibi millettir. Egemenliğin kullanılması belli bir kişiye, zümreye veya bir sosyal sınıfa bırakılamaz. Anayasamızın ruhu ve metni, hiçbir sınıfın diğeri üzerinde hakimiyet kurmasına veya bir sınıfın diğeri aleyhinde tercih edilmesine, hele ki Meclisi devre dışı bırakmaya imkan vermeyecek şekilde kesindir. Asırlar boyunca hür ve bağımsız yaşayan Türk Milleti, kendisine hayat tarzı olarak seçtiği hür demokratik rejimle yani Cumhuriyetle idare edilecektir.

Çok seslilikten ve çok renklilikten ürküyorsanız demokrasiden bahsedemezsiniz. Birbirinden farklı düşünen vatandaşlar olarak birbirimize karşı hoşgörülü olmaya mecburuz. Kendini ifade imkanı bulamayan farklılıklar toplumsal yapımızın temeline çok tehlikeli çatlamalar olarak inmeye başlar. Vatandaşlar arasında olduğu kadar, bölgeler arasında da dengenin sağlanabilmesi için çabalanmalıdır. Hepimiz, Türk Milleti'nin içinden, Iğdır’dan Çanakkale’ye, Sinop’tan Hatay’a kadar olan büyük Türkiye’nin her köşesinde yaşayan bütün vatandaşlarımızın dertlerinin ve ızdıraplarının içinden geliyoruz. Ülkemizde kardeşin kardeşle yaşadığı kutuplaşmayı yok etmek için mutlaka herkesi kucaklayabilecek bir gençliğe ihtiyaç olduğu aşikardır. Aydınlık ve ümit dolu yeni bir dönemi, milli birlik ve beraberlik içinde parti ve zümre farkı gütmeden bütün vatandaşların müşterek eseri olarak yaratmalı ve yaşatmalıyız.

Hangi siyasi görüşe sahip olursak olalım, birbirimize tahammül etmeli ve birbirimizin fikir ve davranışlarına karşı müsamahalı olmalıyız. Ülkemizi cesaretle ve kararlılıkla geleceğe hazırlanmak hepimizin görevidir. Türkiye'yi hak ettiği yerlere getirmek; gönül işidir, akıl işidir, iman işidir.

Milli ve manevi değerlerimize, yani bizi biz yapan öz değerlere yürekten bağlı bir gönül köprüsü kurulmalıdır. Türkiye'nin asık suratlı, mahcup, kararsız, çekingen çehresi; güler yüzlü, iddialı, kararlı ve cesur bir çehreye dönüştürülmelidir. Her vatandaşın, başı dik, karnı tok, onurlu yaşaması ve insanca hayat şartlarına sahip olması sağlanmalıdır. Hak gerçek sahibi olan millete verilmelidir! Halkın ve özellikle genç nesillerin milli kültür hazinelerimizle kaynaşması için her türlü çalışmalar yapılmalıdır. Ülke ve Millet bütünlüğü, iç barış, kardeşlik ve huzur mutlak suretle korunmalıdır.

Memleketimizin karşı karşıya bulunduğu çeşitli güçlükleri, imkanları ve fırsatları en iyi şekilde dikkate alıp değerlendirmek, milletimizin bugününü ve geleceğini huzur ve güven içinde bulundurmak maksadıyla nefes almadan çalışmalıyız. Şimdiye kadar edinmiş olduğumuz tecrübe, iş birliği ve beraberlik ruhu, iyi niyet ve hoşgörü en sağlam dayanağımız ve ilham kaynağımız olacaktır. Türkiye’de, bugünkü şartlar içerisinde, büyük gayretler isteyen büyük iddialarla yola çıkmaya mecburuz. Herkes Vizyonerler Kulübü’nde kendi sesini, kendi arayışını bulacaktır.

Vizyonerleri
daha yakından tanımak için

vizyonerler katalog